Armelsan Savunma, 2012 yılından bu yana Türkiye’nin sualtı akustiği alanındaki projelerine yerli ve milli çözümler sunuyor. ARAS 2023 dalgıç tespit sonarı, TCG Anadolu’nun sualtı koruması görevini üstleniyor.
Sualtı akustik alanında Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın ihtiyacı olan sonar sistemlerini üretme maksadıyla yola çıktıklarını ve bu alanda özelleşmiş bir mühendislik ekibi kurduklarını söyleyen Can Emre Bakım, “Bu çerçevede aslında sualtında tespit edilebilecek en temel hedefimiz denizaltılardır. Bunun haricinde dalgıç ve mayın gibi tehditleri tespit edecek yerli ve milli sonar çözümleri üretmekteyiz. ARAS 2023 dalgıç tespit sonarı, son günlerde en popüler ürünümüz olarak öne çıkmaktadır.
Bugünlerde dünya çapında yaşanan savaşlar ve çatışmalardan yola çıkarak ufak, uzaktan kumandalı drone benzeri tehditlerin hem sualtında hem su üstünde ne kadar etkili olduklarını görmekteyiz. Aynı zamanda dalgıçlar gibi aslında çok dikkate alınmayan tehditlerin de çok ciddi etkiler yarattığını görmekteyiz. Örneğin Kuzey Akım boru hattı aslında bir dalgıç saldırısıyla patlatıldı.
Bu nedenle şu an dünyada özellikle NATO’daki temel gündemlerden bir tanesi stratejik tesislerin sualtından gelecek tehditlere karşı korunmasıdır. Dolayısıyla ARAS 2023 dalgıç tespit sonarı ürünümüz hem NATO ülkelerinde hem de Ortadoğu ülkelerinde ciddi talep gören bir ürün haline geldi. Savunma sanayinde seri üretimi yapılmaktadır.
Şu an hem askeri stratejik platformlarımızda örneğin gurur kaynağımız TCG Anadolu’da sualtı korumasını ARAS 2023 ile yapmaktayız hem de T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Savunma Sanayii Başkanlığı’na bağlı deniz kenarına yerleştirilmiş tesislerin sualtı korumasına yönelik üretimlerimiz devam etmektedir” diye konuştu.
“Hem gemiden hem de havadan daldırılabilen farklı sonar sistemleri geliştiriyoruz”
Denizaltı savunma harbine yönelik çalışmalarının da bulunduğunu dile getiren Bakım, “Bu konseptte hem gemiden daldırılabilen hem de hava unsurlarından daldırılabilen farklı sonar sistemi çözümlerimiz var. Gemilere yönelik çözümlerde ASELSAN ile birlikte Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na karinaya monteli sonarları ve en son geliştirmiş olduğumuz düşük frekanslı gemiden çekilebilir aktif sonar sistemlerini üretmekteyiz. Helikopter daldırma sonarı olarak ise döner kanatlı platformlardan indirilebilen yerli ve milli ilk helikopter daldırma sonarını geliştirdik. Aslında dünyadaki tehditler değiştiği gibi tehditlere karşı kullanılan platformlar da değişmektedir. Bu nedenle büyük platformlardan daha küçük insansız platformlara geçiş çerçevesinde daldırma sonarımızı bir insansız aracımıza da entegre etmekteyiz. Bu sayede katman altına saklanmış olan denizaltıları çok daha uzak mesafelerden tespit edeceğiz” dedi.
Nusrat 1915 Milli Mayın Avlama Sonarı tamamlanma aşamasında…
Sonar sistemlerine yönelik son çözümlerinin ise mayın avlama sonarı olduğunu vurgulayan Bakım, şöyle konuştu: “Birinci dünya savaşında su altı mayınları çok ciddi bir tehditti, aradan geçen yüzyıla yakın süre zarfında hala ne kadar etkili olduğunu görmekteyiz. En son Rusya-Ukrayna savaşında boğazlarımıza kadar sürüklenen mayınlar vardı. Bunların tespitine yönelik ilk milli mayın avlama sonarını da yine Armelsan olarak biz geliştirdik. Önümüzdeki dönemde Milli Mayın Avlama Gemimize inşallah Nusrat 1915 Milli Mayın Avlama Sonarımızı takacağız. Bunun da amacı belirli uzak mesafelerden mayın veya mayın benzeri objeyi tespit etmek sonrasında bu objeyi yüksek frekanslı sınıflandırma modunda detaylı şekilde sınıflandırmak. Daha sonra Mayın Avlama Gemisinin üzerinde bulunan diğer unsurlar vasıtasıyla bu mayınlar imha edilmektedir.”
İlk yerli ve milli ağır iş sınıfı sualtı robotunu geliştirdik
Aynı zamanda SAHA İstanbul üyesi olan Armelsan Savunma’nın Genel Müdürü Can Emre Bakım, sözlerini şöyle noktaladı: “2019 yılında T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın derin deniz sondajına karar vermesi sonrasında sualtı robotları alanında ihtiyaç olduğunu tespit etmiştik. Ambargolar çerçevesinde yabancı ülkeler sualtı robotlarını bizim sondaj gemilerimizden çıkarmıştı. Bu çerçevede Bakanlığımız ile koordineli bir şekilde paydaşlarımızla birlikte ilk yerli ve milli ağır iş sınıfı sualtı robotunu geliştirdik. Buradaki amaç 3 bin metrekareye kadar inebilen sondaj platformuna hem görüntü desteği veren hem de aşağıdaki operasyonu bir işçi gibi eline verilen iş aletleriyle yapan sualtı robotunu geliştirmekti. İlk robotumuzu 2020 yılında T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na teslim ettik. 3 robotumuz şu anda aktif olarak platformlarda kullanılmaktadır. Şu an Karadeniz’deki sondaj yaklaşık olarak 2 bin 200 metre derinlikte yapılmaktadır. Bu derinlikte ilk robotumuz 25 bin saate yakın süredir görev yapmaktadır. İkinci teslim ettiğimiz robot da 10 bin saatin üzerinde görev aldı. 2024’ün sonuna kadar 3 tane daha sualtı robotu yapmayı hedeflemekteyiz.”